Filedar Ovası bütün bağları

0
33

Bu kale, Keşiş Dağının eteğinde bulunduğundan lodos ile doğu rüzgârından emindir. Bütün evleri kuzey ve yıldız rüzgârı tarafına bakmaktadır ki Filedar Ovası bütün bağları, bahçeleri ve bostanları ile bukalemun nakşı gibi görülmektedir.

Kalenin fırdolayı büyüklüğü 11.000 adımdır ve 6.000 bedendir, 67 kule ve 5 kapıdır. Öncelikle güney tarafa Pınarbaşı Kapısı, yine güney tarafa açılır Zindan Kapısı vardır ve Kaplıca Kapısı batıya açılır. Bir de Balıkpazarı Kapısı vardır.

Diğer taraftan bu kale, bütün zamanlarda Rum keferesi elinde kalmıştı. Konya’dan Selçuklular ikişer kere yüz bin kişilik bir ordu ile yedi kere gelip yedişer sekizer ay kuşattılar. Ancak kış mevsimi gelince fethedemeyip dönüp giderlerdi.

Osmanoğlu Devleti’nin ortaya çıktığı ilk yıllarda önce Osman lafzı senesi tarihinde, Osman Gazi beyliğinin ilk yıllarında üç kere kuşattılar. Üçüncüsünde Osman Gazi nikris hastalığına tutulup bu sefer de alamayıp yine Konya’ya yöneldi. Şehzâde Orhan Çelebi ile Şeyh Hacı Bektaş-ı Velî’yi 80.000 İslâm askeri ile Bursa’ya gönderip kuşattırdı. Bursa Kalesinin Kaplıca tarafında büyük bir kule ve Pınarbaşı’nda da büyük bir kule yapmaya başladılar. Yedi ayda bu kuleleri tamamlayıp Bursa’yı yeniden kuşatmaya başladılar.

Kaplıca tarafından Orhan Bey, Pınarbaşı tarafındaki kuleden Orhan Bey’in kardeşinin oğlu Timur Bey ve dağ tarafındaki eğimli yerden de Balabancık Bey kuşatıp dört taraftan yardıma gelen kâfirleri tamamen kılıçtan geçirdiler. Kale içinde sığınmış olan kefereler kıtlık ve yokluğa düşüp sonunda bir sehe kuşatmadan sonra vire ile kaleyi Orhan Gazi’ye 722 [1322] tarihinde teslim ettiler. Osman Gazi’ye müjde ile Orhan Gazi seğirdip gitti, ancak Bursa feth olduğu saat Osman Gazi ruhunu teslim etmişti. Oğlu Orhan Gazi müstakil padişah olup Hacı Bektaş-ı Velî ile Bursa’ya geldi. Bursa ilk Osmanoğlu taht merkezi olup o kadar mamur ve bakımlı oldu ki sanki bir İrem bağı idi.

Diğer sanatlı tarih:

Meğâribde meşârıkda pür zeyrıîdir ki tarihi “Ümmü’l-fütûhîn”dir. Ama Bursa lafzı eksiktir.

Daha sonra ılgar ile Osman Gazi’nin naşını Bursa’ya getirip İç kalede defnettiler, büyük ziyaretgâhtır. Merhum Osman Gazi, tanta çıkmadan önce babası Ertuğrul Gazi beyliğinde yetmiş pâre şehir fethetmiştir. İlk fethi Kocaeli (Akçakoca eliyle) ve Yalakâbâd Kalesidir ki, bu İznik şehrine yakındır.

Şeyh Edebalı

Osman Gazi seyyidlerden Hazret-i Şeyh Edebalı azizin kızını aldı. Orhan Gazi o kızdan doğduğu muhakkaktır. Onun için Osmanoğulları, anneleri tarafından Peygamberimizin soyundandırlar.

Şeyh Hazret-i Tursun Fakıh, Şeyh Edebalı’nın akrabalarından olup Osman Gazi’nin tahta ilk çıkış hutbesini bu Tursun Fakıh okudu istanbul city tour.

Diğer taraftan Bursa yeni fetholduğundan Kayseri, Konya, Niğde, Aydın, Saruhan, Karaman, Darende ve Maraş diyarlarından o kadar ümmet-i Muhammed gelip toplandı ki insan deryası oldu.

Orhan Gazi denizler gibi İslâm askerleri ile dört tarafta olan düşmanlara, şahin yuvasından süzülür gibi süzülüp düşmanlardan intikam alıp ganimet malları ile bütün İslâm gazileri zengin oldu. Bursa’yı da mamur ve bakımlı hale getirip Belh u Buhara ve Horasan diyarlarından nice yüz erenler gelip yerleştiler. Hâlen Bursa mamur olmakta ve gelişmektedir. Ancak ilk gördüğümüz zamanda, iç kalede toplam 2.000 güzel evler ve kat kat yüksek saraylar vardır. Ancak bağı ve bahçeleri olmayan dar evlerdir. Yedi mahallesi, yedi cami ve mescidi ve bir hamamı vardır. Çarşı pazarında 20 adet dükkânları vardır.

Sultan Orhan Camii buradadır. Uzunluğuna ve genişliğine 110 ayak camidir. Bu camiin tek şerefeli bir minaresi vardır. Orhan Gazi burada gömülü olup Orhan Davulu dedikleri kırmızı kılıflı büyük davul bu camiin bir kemerinde asılıdır. Osmanoğlu devletinde ilk bu davul çalınmıştır.

Fâtih Sultan Mehmed

Eski padişahlara mahsus derli toplu küçük saray bu kalededir. Tâ Fâtih Sultan Mehmed’e gelinceye kadar padişahların sarayı bu idi. Gazi Hudavendigâr Sultan I. Murad Edirne’yi fethedince Edirne Sarayı’nda kalmaya başladı. Fâtih Sultan Mehmed 1453 tarihinde İstanbul’u fethedince 3. taht merkezi olup Bursa’ya ve Edirne Sarayı’na rağbet kalmadı. Bursa Sarayı hâlâ kullanılmamaktadır, ama sucuları, yapı ustaları ve bostancıları vardır.

Bu İç kalenin bütün caddeleri büyük taşlar ile yapılmış tertemiz kaldırımlar döşelidir. Bütün evleri eski tarzdır. Bazısı kâfirden kalmış evlerin taş ve tuğla duvarlarında yapı ustaları, birer san’at ile tarihler yazmışlar ki sanki birer kıt’a güzel yazılardır. O evlerin ne kadar zaman önce yapıldığı tarihlerinden bellidir Elifleri ve diğer harfleri üçer arşın yüksekliğindedir. Bütün evleri kârgir süslü yapılardır ve baştan başa al renkli kiremit ile çatıları örtülmüştür. Bu evlerin birer çeşit servi ağacı gibi sanatlı ocakları var ki, biri birinden ölçülü altıgen ve yuvarlak duman bacaları vardır.

Yer yer kale içinde servi ve ceviz ağaçları ile üzüm asmaları vardır.

Havası ve suyu tatlı, yüksek bir yer olduğundan kale halkı sağlıklıdırlar. Bursa hakimlerinin anlatılması öncelikle Fâtih Sultan Mehmed’den beri Anadolu eyaletinin hükümeti altında Hudavendigâr adıyla bir sancak paşası hakimdir. Padişah tarafından hâss-ı hümâyûnu 618.079 akçedir. Sancağında zeamet 420 ve timar 1005’dir. Alaybeyisi, çeribaşısı ve yüzbaşıları vardır. Savaş olduğunda kanun üzere cebelileri ile alaybeylerinin sancağı altında pâk, silâhlı ve mükemmel seçkin asker olur. Paşası da 500 askerle sefere katılır.

500 akçelik seçkin kadılıklardandır. Bursa’dan azledilenler Edime ve İstanbul mollası olur yüksek makamdır. Senelik 40.000 kuruş geliri olur. 8 adet nahiyesi var ki nahiyeleri bunlardır: Başka şehir içinde 7 mahkeme naibi vardır. Sonra Kine nahiyesi, Filedar nahiyesi, Abelyond nahiyesi, Kestel nahiyesi ve Çukurca nahiyesi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz