Efes

0
45

Eski dünyanın ticaret, kültür ve inanç merkezi. Hellen, Roma ve Bizans uygarlıklarının en değerli mirası;

Eski dünyanın ticaret, kültür ve inanç merkezi olan Efes, on iki ion kenti içinde günümüze kalan en önemli antik şehir olarak karşımıza çıkıyor. Efes; Hellen, Roma ve Bizans uygarlıklarının paha biçilmez bir mirası, ilk Efes, bazı kaynaklara göre Amazonlar, bazılarına göre Lelegler ya da Karyalılar tarafından kurulmuş. Kimi kaynaklar ise bu topraklarda yaşamın İ.Ö. 5000 yılından beri var olduğunu söylüyor. Tartışmasız kabul edilen ise ilk kentin, Menderes (Kaistros) Nehri’nin denize döküldüğü yerde kurulduğudur. Siyasi ve ticari açıdan dönemin en ünlü merkezi olan Efes; Meryem Ana, St. Jean ve St. Paul’un gelmesiyle dini bir merkez konumuna geçmiş. İ.S. 2. yüzyılda Romalılar’ın egemenliğine geçen kent, bu yüzyıla kadar en parlak dönemini yaşamış.

O yıllarda kentin nüfusu 250 bine ulaşmış. Üst üste gelen istilalar ve depremler sonunda Efes birkaç kez yıkılmışsa da, her yeni gelen halk için kutsal sayılmış. Bu kutsallığın en geçerli sembolü ise Artemis Tapınağı. Efes’i yaratan Kaistros; ski holidays bulgaria

yani Menderes Nehri, aynı zamanda kentin sonunu da hazırlamış. Nehir ağzının zamanla toprakla dolması, limanın önemini yitirmesine sebep olmuş ve kent ticari itibarını kaybetmiş. 14. yüzyılda Selçukluların egemenliğine giren kent, 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına katılmış.

Bilgelik, karakter, akıl ve bilginin var olduğu Celsus Kütüphanesi

Kentin ünlü yapısı Celsus Kütüphanesi, İ.S. 2. yüzyılda Asya Konsülü Julius Celsus Palemaeanus adına, oğlu tarafından Romalı Mimar Vitruoya’ya yaptırılmış. On beş metre yüksekliğindeki salonu çevreleyen üç katlı galeriden açılmış pencereler, gün ışığının içeriye girmesine neden olurmuş. Gün ışığı ve nemden etkilenmesini önlemek amacıyla parşömenler, tuğladan inşa edilmiş kapalı raflarda saklanırmış. Burası dünyanın ünlü düşünür ve bilim adamlarının yetişmesine öncülük etmiş, çok önemli bir kitaplık olmuş. Roma mimarisinin tüm özelliklerini yansıtan yapının ön cephesinde duran dört kadın heykeli “bilgelik”, “karakter”, “akıl” ve “bilgi”yi simgeler.

Bu heykellerin orijinalleri bugün Viyana Müzesi’nde sergileniyor. Arka duvardaki bir kapıdan Celsus’un mezarına geçilir. Celsus’un mezarında bulunan heykeli ise İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde yer alıyor.

24 bin kişilik tiyatro Efes’in en önemli yapılarından biri de Büyük Tiyatrosu’dur. 24 bin kişilik bu yapı Helenistik döneme aittir ve Roma İmparatorlarından Claidus, Trajan ve Neron dönemlerini kapsar. Geç Roma döneminde gladyatör döğüşlerine de sahne olan tiyatro, Efes halkının St. Paul’e karşı başlayan ayaklanmasının ilk kıvılcımına tanıklık etmiş. Efes Tiyatrosu bugün hala çağdaş etkinliklere sahne olmakta. Tiyatronun önünde bulunan soyunma bölümleri ise “Efes Festivaline katılan sanatçılar tarafından hala soyunma odası olarak kullanılıyor.

Meryem Ana’ya adanan ilk kilise ve dünyanın ilk reklam panosu

Konsül Kilisesi olarak da anılan Çifte Kiliseler’in Boğaziçi Büyüsü, Meryem Ana adına yapılan ilk kilise olması nedeniyle Hristiyanlık dünyası için son derece özel bir yeri bulunuyor. İ.S. 5. yüzyılda konsül toplantılarının yapıldığı kilise, Roma döneminde bazilikaya dönüştürülerek Meryem Ana’ya adanmış. Burada toplanan üçüncü konsül “Katolizm’in doğmasına karar vermiş. Hristiyanlığın ilk yedi kilisesinden birisi olması açısından da yapı büyük önem taşıyor. İ.S. 7. yüzyılda, yapıya ikinci bir kilise eklenince, bu kiliselerin adı “Çifte Kiliseler`e dönüşmüş. Efes kenti, ısıtma, su ve kanalizasyon ağı açısından çağının en ileri tekniklerini kullanan bir merkezmiş. Kentin en önemli kanalizasyon sistemi, mermerlerle kaplı caddenin altından geçip, metrelerce yükseklikteki sütunlar, birbirine geçmeli kurşun döküm parçalarla birleşirmiş. Mermer cadde üzerinde kenara oyulmuş “yönlendirme tabelası” bir kalp ve ayak izi ile” Aşk Evi”ne giden yolu gösterirmiş. Bu aynı zamanda “dünyanın ilk reklam panosu” olarak kabul ediliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz