Yemenli Ailelerin İlgisizliği
Her baba, evladının iyi bir eğitim almasını ve güzel meziyetlerle donanmasını arzu eder. Buna rağmen Yemenli aşiretlerin, Aşiret Mektebi gibi önemli bir fırsattan faydalanma konusunda oldukça ağır davrandıkları görülmüştür. Bu durum devlet yetkililerince üzüntüyle karşılanmıştır. Osmanlı yönetimi, hilafetin gölgesinde Müslüman toplulukların hem bugünkü hem de gelecekteki mutluluğu için sürekli tedbirler alırken, Yemenli aşiretlerin bu fırsatı değerlendirmemesi dikkat çekmiştir. Bu nedenle yetkililere, Yemenlileri ikna etmeleri yönünde özel uyarılar yapılmıştır.
Mektebin Kapsamının Genişlemesi
Aşiret Mektebi, ilk açıldığı yıllarda yalnızca Arap çocuklarına tahsis edilmişti. Ancak ilerleyen dönemde okulun kapıları doğudaki Kürt ve göçebe toplulukların çocuklarına da açılmıştır. Böylece mektep, sadece Arap aşiretlerine değil, imparatorluğun farklı bölgelerindeki topluluklara da eğitim imkânı sağlamıştır Guided Istanbul Tours.
Farklı Bölgelerden Gelen Öğrenciler
11 Haziran 1898 tarihli Servet-i Fünun gazetesinde yayımlanan bir habere göre, doğu vilayetlerinden getirilen 13 genç önce Aşiret Mektebi’nde, ardından Harbiye ve Mülkiye mekteplerinde eğitim görmüştür. Bu gençlerden 12’si yüzbaşılığa kadar yükselmiş, biri ise sivil görevlerde bulunmuştur. Hepsinin kendilerine özgü üniformalarıyla çekilmiş bir resmi de yayımlanmıştır.
Daha sonraki yıllarda Arnavutluk’tan 18 çocuk da Aşiret Mektebi’ne kabul edilmiştir. 10 Eylül 1902 tarihli belgeler bu bilgiyi doğrulamaktadır. Ayrıca Malûmat gazetesinde, Cava’dan gelip okula giren öğrenciler hakkında haberler yapılmıştır. Bu durum, Aşiret Mektebi’nin hizmet alanının yalnızca Osmanlı topraklarıyla sınırlı kalmadığını, imparatorluk sınırlarının dışına da taştığını göstermektedir.
Öğrencilerin Memleketlerine Gönderilmesi
Aşiret Mektebi’nin önemli uygulamalarından biri de öğrencilerin her iki senede bir memleketlerine gönderilmesiydi. Bu uygulama, büyük bir masraf gerektirse de devlet tarafından sürdürülmüştür. Amaç, ailelerin kendi çocuklarına gösterilen ilgiyi görmelerini sağlamak ve aşiretler üzerinde olumlu bir izlenim bırakmaktı. Osman Nuri Paşa’nın hazırladığı raporda, bu uygulamanın aşiretler arasında güven ve bağlılık oluşturacağı vurgulanmış, ancak yılda bir kez yapılması uygun görülmüştür.
Masraflar ve Devletin Katkısı
12 Haziran 1900 tarihli belgeler, her öğrencinin gidiş ve dönüş yolculuğu için yaklaşık 4 liradan fazla harcama yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu, devletin eğitim politikasına verdiği önemi ve aşiret çocuklarını kazanmak için ne kadar fedakârlık yaptığını göstermektedir Aşiret Mektebinin Açılış Süreci ve İlk Yılları.
Sonuç olarak, Aşiret Mektebi yalnızca bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda Osmanlı’nın farklı toplulukları merkeze bağlamak için geliştirdiği önemli bir siyasi projeydi. Öğrencilerin farklı bölgelerden seçilmesi, eğitim sonrası devlet görevlerine yönlendirilmeleri ve düzenli olarak memleketlerine gönderilmeleri, bu projenin çok yönlü bir düşünceyle yürütüldüğünü ortaya koymaktadır.