Bir oda Bursa yeniçeri ağası

0
28

İstanbul tarafından yeniçeri çukadarı, pazara gideni ve kapıcılar sınıfından bir keçeli kapıcı muhzırbaşısı ru’us-ı hümâyûn ile hükmeder. Bir oda Bursa yeniçeri ağası, cebeci çorbacısı, yirmi yeniçeri deyneği kolluğu, sipah kethüdayeri, müftüsü, nakibül eşrafı, ipek kantar emini, gümrük emini, şehir voyvodası, çöplük subaşısı, muhtesib ağası (zabıta amiri) ve ayak naibi. Bunların tamamı her türlü cezayı vermeye yetkili hâkimlerdir. Çünkü Bursa, kalabalık halkı olan büyük şehirdir.

Aşağı Kale ve büyük şehrin anlatılması tarihinde Eğri Fâtihi Sultan III. Mehmed devrinde Celâli Karayazıcı, Kalenderoğlu, Deli Haşan ve Cennetoğlu adlı isyancıların Bursa üzerine saldırılarını, Bursa ileri gelenleri duyup padişah fermanıyla şehrin üç tarafına burçlu, köşebendi, dirsekli ve her tarafı mazgallı yalın kat büyük bir kale yapmışlardı, ama o kadar sağlam bir şekilde yapılmamıştı. Burası da, Keşiş Dağı ismiyle anılan dağın eteğinde doğudan batıya uzunlamasına kurulmuş büyük bir beldedir. Uzunluğu tamı tamına bir fersahtır ve genişliği yarım fersahtır. Fırdolayı iç kalenin üç tarafını kuşatmıştır ve çevresi 15.000 adımdır.

Duvarları o kadar yüksek değildir. Tatarlar Kapısı tarafında hendeği vardır, başka taraflarında hendeği yoktur ve ayrıca hendeğe ihtiyacı da yoktur. Zira sulu yer olduğundan düşman gelip metris kazmak işteşe alçak yerinden su çıkar. Onun için hendeği yoktur.

Yer yer kuleler üzerinde topları ve mazgalları çoktur, ama İç kalede cebehane ve tophane daha boldur. Her iki (dinî) bayramlarda ve kutlamalarda büyük şenlikler olur. Dizdarı vardır, ama iç il olduğundan kapıcılarından başka neferleri yoktur. Ancak şehrin 6.000’den fazla bekçi ve gözcüleri vardır.

Bu aşağı kalenin fırdolayı toplam adet kale kapıları vardır. Bazısı demir kanatlı kapılardır, bazıları belvan tahta kapılardır. Ama her kapının üzerindeki kulelerde baca ve füruş mazgal yerleri yapmışlar ki eğer düşman kapı önüne gelirse yukarıdan düşman üzerine taş ve kumbara bırakacak delikler vardır. Evvelâ doğu tarafına açılan Tatarlar Kapısı, kuzey tarafına açılan Filedar Kapısı ve Haşan Paşa Kapısı yönüne bakmaktadır istanbul private tours.

Bu büyüklükte olan büyük bir kalenin içinde bakımlı, sağlam ve kat kat eski tarz toplam 23.000 ileri gelen evleri ve diğer insanların evleri vardır. Bunların içinden en donanımlı, yüksek ve büyük olan saray Yukarı îç kalede padişahlara mahsus büyük saraydır ki 3 hamamı ve 600 adet odası vardır. Ama ıssız yerde olduğundan bahçesi yoktur. Diğerleri Paşa Sarayı ve Molla Sarayı. Eğer bu yapıların hepsini tarz ve yapı tipleriyle birlikte öğrendiğimiz kadarıyla yazsak başka bir mutluluk kitabı olur.

Bu şehirde 176 Müslüman mahallesi, 7 Ermeni mahallesi, 9 Rum mahallesi, 6 cemaat Yahudi ve bir de Kiptiler mahallesi vardır. Bir mahalle de miskinler var, ancak başka bölgededir, Muradiye yolu üzerindedir. Bu aşağı şehir, bir düz yerde kurulmuştur. Kale eteğine kurulan evler, imaretler ve Ulu Cami semtleri yüksek bir yere kurulduğundan bir saat uzaklıktaki kuzay tarafında bulunan Filedar sahrasından bu şehre bakıldığında Keşiş Dağı eteklerinde gök renkli kurşunlar ile süslenmiş, ateş saçan güneşin parıltısı bu şehre düşünce han, hamam, mescit, selâtin camileri, diğer hayrat ve hasenatların ve yine kurşun örtülü çarşıların kat kat süslendiğini insan görünce hayran kalır Filedar Ovası bütün bağları.

Zira bu şehir, Filedar sahrasından acaip ihtişamlı bir şekilde bellidir ki seyrettiğimiz büyük şehirlerin hiç birine benzerliği yoktur, üzerinde ışık dalgalanır rûhaniyetli büyük eski bir şehirdir. Zira burada olan büyük ermişler, tefsirciler, hadis bilginleri, edebiyatçılar ve yazarlar başka diyarlarda yoktur, ancak cennet benzeri Bağdad’da ola.

Bu şehrin güney tarafında Ruhban Dağında hayat suyu kaynakları bulunduğundan o yüksek dağdan, 1.060 adet isim ve şekilleriyle bilinen hayat suyu, akarsular akarak yukarıda sayılan evlere ve saraylara kehriz ve kanallarla evden eve akıp bütün yapıları sulayan pınar suları çağlayan bir şehirdir. Geniş vilâyeti bakımlı, bağ ve bostanları meşhur, ebedi sürecek olan cennet benzeri yerdir.

Meyveli ve meyvesiz ağaçları, sayısız çiçekleri ve özellikle erguvan çiçekleri açan ağaçları o kadar bol olur ki senede bir kere Emir Sultan hazretlerinin “Erguvan Cemiyeti” şenliği olup bütün diyarlardan denizler gibi insanlar toplanıp büyük bir topluluk olur ki bu çok meşhurdur, anlatmak ve izah etmek mümkün değildir. Ancak o büyük topluluk Emir Sultan ruhaniyeti ile olur.

Böyle bir geniş topraklan olan bolluk, ucuzluk, arazisi güzel, insanları hoş ve sevimli, ekin yerleri bol, bereketli, nimetleri sayısız ve tatlı suları çağıldayan, evden eve suları akan süslü bir şehirdir. Anadolu toprağında yedi beldeden biri de bu Bursa şehridir.

Selâtin camileri ve diğer camilerin anlatılması

Hepsi 1040 mihraptır. Bunlardan 357 tanesi sultan, vezirler, ileri gelenler ve şehrin seçkinlerinin yaptırdıkları camilerdir.

Bunlardan birincisi Ulu Cami-i Kebirdir. 1396 tarihinde Yıldırım Bayezid Han yaptırmıştır. Sanki bir Kahkaha Kalesidir. Bursa şehrinin havalı yüksek yerinde yapılmış büyük bir camidir. Cami içinde adet dört köşe pâye sütunlar vardır ki her pâyenin aşağısında insan boyu kadar kısmı süslü, altın yaldızlı ve nakışlıdır. Üst tarafında her payenin dört tarafında Yâ Hannân, Yâ Mennân, Yâ Deyyân, Yâ Sübhân, esmâü’l-hüsnâları (Allah’ın güzel isimleri) ve çeşit çeşit yazılar yazılmıştır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz