Boğaziçi Büyüsü

0
47

Hikayeci Necati Güngör’ün “Boğaziçi Büyüsü” adlı derleme kitabı Boğaz’ı edebiyatçı gözüyle bize tanıtıyor. Dünle bugün arasında mukayese yapma imkanını veriyor…

İstanbul’un simgelerindendir Boğaziçi. Boğaziçi’nin geçmişini edebiyatçılardan öğrenmenin ayrı bir zevki vardır. Hikayeci, araştırmacı, gazeteci Necati Güngör, titiz çalışması ile başta ünlü gezgin Evliya Çelebi olmak üzere edebiyatçıların Boğaziçi yazılarını “Boğaziçi Büyüsü” adlı kitabında toplamış, inkılâp Kitapevi’nden çıkan “Boğaziçi Büyüsü” bize geçmişte kalan Boğaz’ın insanı, limanı, dini cemaatleri, ekonomisi, etnisitesi ile bugünü mukayese etme imkanını veriyor; aynı zamanda da geçmişle ilgili ne kadar az şeyi bildiğimizi veya hatırladığımızı yüzümüz kızararak anlıyoruz. İşte Boğaziçi’ni büyülü yapan geçmişi…

Evliya Çelebi’nin (1611-1682) Boğaziçisi

“Beşiktaş alçak bayırlar üzerine kat kat bağçeli, altı bin kadar yalı ve evleriyle muhtevidir. (…) Osman has bağ- çelerinden Dolmabağçe, eskiden küçük servili bir bağ idi. Sultan Osmânı şehid fermânı ile bütün donanma gemileri, sandallar, filikalar, firkatalar, İstanbul’un bin kadar kırma kayık mavunaları cem olup, taşlar doldurup önündeki deryâya döktüler, liman gibi bir boğaz iken doldurup ismine Dolmabağçe denildi. Ortaköy: Eskiden Hıristiyan yatağı imiş. (…) Sâhili bahirde (deniz sahilinde) bir derenin iki cânibinde iki, üç yüz kadar kat kat yalı, bağlı bağçeli saraylardır. (…) Birçok Yahudi haneleri vardır. İki yüz kadar dükkânı vardır ki çoğu mey- hânedir. Han, imaret ve medresesi yok, ama bağ ve bos- tanları çokdur. Arnavudköyü: Ekmeği ve peksimedi beyazdır. Yahudileri sâbi zevk ve ehlisazdır. Rum Hıristiyanların ekserisi kavmi Lazdır holidays bulgaria; cemaati müslimini ga- ayet azdır. Akıntı Burnu’ndan içeri bir körfez limanlı yer olmakla kışın birçok gemi kışlar. Bebek: Pâdişâhlara mahsusdur.

Yedi kadar Rum hânesi

Rumelihisarı: (…) Yedi kadar Rum hânesi vardır. Eşrâfı yalı sâhibi olup kış günleri İstanbul’da otu-rurlar. Yahudisi yok. Meyhâne ve bozahâne dahi bulun-maz. Halkı balıkçı, kale neferâtı, kayıçı şâir esnaftır. Dağlar üzerinde nazirsiz kiraz ağaçları vardır ki hisar kirazı nâmı ile Rûm, Arab ve Acem’de meşhurdur, istinye: Bin parça alır büyük limanı vardır. Kasabada Rum ve İslam karışıkdır. Yeniköy: Burası Sultan Süleyman’ın fermanı ile imar edildiği için Yeniköy derler. Üç bin haneli, bağlı ve bağçeli müzeyyen bir şehirdir. Halkı cümle- ten Trabzonlu olduklarından kavgacı insanlardır; fakat gaayet ankaa bezirgânlardır. (…) iki yüz kadar dükkânları vardır. Ama bu dükkânların yüz kadarı lebi deryâda peksimetçi kârhâneleridir, zira Karadeniz’e giden gemilerin kaptanları peksimedi, Galata’dan ve bu Yeni- köy’den alırlar. Kavak: (…) Suları âbı hayat misalidir. Halkı cümle gemici, bağcıvan ve tüccardır, cümlesi Anadolu’dandır Efes’in zengin evleri. (…)

Yaz ve kış limanından üç yüz gemi eksik olmaz. Dağlarının kestanesi, ahlat ve armudu meşhurdur. Beykoz: (…) Cümle halkı bağçıvan, oduncu, balıkçıdır. iskelesi önünde deryâda kılınçbalığı dalyanı vardır. Anadoluhisarı: (…) Bu kasabada asla kefere yok, ehâlisi hep Müslümandır. (…) Halkı hep ehli zevk, garip dostu adamlardır. Göksu mesiresi: Ab-ı hayat misâl bir nehirdir ki Alemdardağları’ndan cereyan idüp gelir, ekseri yerleri Halıcızâde bağçeleri ve un değirmenleridir. (…) Cümle uşşâkan kayıklar ile bu nehirden ileri ferah- fezâköylere varup ağaçlar altında zevkü sohbet ederler. Buradan bir nevi toprak çıkar ki ondan üstad desti- ciler desti yaparlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz